10-10-2014, 10:20 AM

Savaşın getirdiği tüm yıkım ve felaketler bir yana, Birinci Dünya Savaşı bizim yaşadığımız topraklar için her zaman daha bir önem arz etti. Sekiz cephede, dokuz millete karşı topyekün bir savaş verdik ve Anadolu'dan başlayıp tüm Doğu'ya yola çıktık. Tüm bunlar zaten aşina olduğumuz bilgiler olsa da, işin bir de batı cephesi kısmı vardı. Geçtiğimiz günlerde çıkan ve bu cepheyi konu alan Valiant Hearts da hem bizi tarihin derinliklerine bir kez daha götürüyor, hem de farklı bir oyun tecrübesi sunuyor.
1914 yılından 1918'e kadar süren oyun, Avrupa'daki dört karakterin hikâyesini anlatıyor: eski Fransız askeri Emile, onun Alman damadı Karl, Freddie isimli bir Amerikalı ve hemşire Anna. İşin en güzel yanı, dört karakterin de yolu birbiriyle kesişiyor ve monitör başındaki bizlere unutulmayacak anlar yaşatıyorlar. Ama bu dört karakterden en çok dikkat çekenleri muhakkak ki Emile ve Karl. Karl, Fransa'da yaşayan bir Alman ve savaş patlak verdiğinde de Fransa'yı terk edip, ülkesinin saflarında savaşmak adına askere alınıyor. İşin kötü yanı, ardında eşi Marie'yi ve yeni doğmuş oğlu Victor'u bırakıyor. Karl askere alındıktan sonra kayınpederi Emile de Fransız ordusuna katılıyor ve damadıyla savaşta karşılaşacakları günü bekliyor. Tabii unutmamak gerek, bu sefer düşman saflardalar!
Valiant Hearts, harika bir görsellik ve devamlı süren bulmacalar sunsa da, asıl sırrını senaryosunda saklıyor. Her ne kadar arka planda savaş olsa da, oyun bundan çok daha fazlasına sahip ve sık sık duygusal anlar yaşatıyor. Buna ilgi çekici karakterler de eklenince, karşımıza hem sıcak, hem ürkütücü bir hikâye çıkıyor. Üstelik oyunun başında söylenenlere göre Valiant Hearts yapılırken Batı Cephesi'nde yaşanan gerçek olaylardan esinlenilmiş, bu da biraz daha dikkatimizi vermemizi sağlıyor. Ek olarak, oyun boyunca sık sık karşımıza "Historical Facts" ler çıkıyor. Burada Birinci Dünya Savaşı'yla ilgili gerçek fotoğraflar ve bilgiler yer alıyor.
1